Trend Ajansı ve “Baku Network” iş birliğiyle düzenlenen toplantıda Azerbaycan’a yönelik ideolojik ve hibrit saldırıların kodları çözüldü
Bakü merkezli strateji düşünce kuruluşu “Baku Network”, Azerbaycan Cumhuriyeti Sivil Toplum Kuruluşlarına Devlet Desteği Ajansı’nın mali katkısıyla hayata geçirilen “Azerbaycan’a Yönelik Hibrit ve İdeolojik Tehditlerin Analizi” projesi kapsamında bir dizi etkinliğin yenisini daha gerçekleştirdi.
Toplantıya “Baku Network” yöneticileri, uzman analistler ve medya temsilcileri katıldı. Moderatörlüğünü Trend Uluslararası Haber Ajansı Genel Müdür Yardımcısı ve aynı zamanda projenin direktörü olan Sahil Kerimli üstlendi.
“Azerbaycan hibrit tehditlerin hedefinde”
Kerimli konuşmasında, Azerbaycan’a yönelik hibrit ve ideolojik tehditlerin yıllardır süregelen dış kaynaklı düşmanca tavırların bir uzantısı olduğuna dikkat çekti:
“İster işgal dönemi olsun, ister 44 günlük Vatan Muharebesi ve sonrasındaki antiterör operasyonları... Azerbaycan hep bu hibrit ve ideolojik saldırıların odağında oldu. Bunun başlıca sebebi ise ülkemizin bağımsız dış politika çizgisi ve milli çıkarlarını esas alan kararlı duruşudur. Azerbaycan hiçbir zaman baskılara boyun eğmedi, aksine diplomatik alanda hücum pozisyonunu benimsedi. Bu yüzden hedef haline getirildik. Amaç, Azerbaycan’ın artan uluslararası itibarına gölge düşürmek.”
“Toplum bilgiyle silahlanmalı”
Sosyal Araştırmalar Merkezi uzmanı ve siyaset bilimci İlyas Hüseynov da toplantıda yaptığı konuşmada, ülkeye yönelik yürütülen kampanyaların bilimsel bir temele oturtulması gerektiğini vurguladı:
“21. yüzyılda bilgi kimdeyse güç ondadır. Bilgi akışından kopuk kalan toplumlar yönlendirilen toplumlara dönüşür. Azerbaycan gibi hassas bir bölgede yer alan bir ülke için bu tehditleri etkisizleştirmek hayati önem taşıyor. İşgal döneminde bizi mevcut durumu kabullenmeye zorlayan merkezler, şimdi de farklı kanallardan hibrit saldırılarla baskı kurmaya çalışıyor.”
“Genç kuşak ideolojik hedefte”
Bakü Devlet Üniversitesi öğretim görevlisi ve siyasi yorumcu Aytən Qurbanova ise özellikle savaş dönemi ve sonrasında genç kuşağın hibrit saldırıların ana hedefi haline geldiğini söyledi:
“Zaferimizi itibarsızlaştırmak isteyen çevreler, gençlerde ayrımcılık hissiyatı oluşturarak ideolojik parçalanma yaratmaya çalıştı. Onları ‘entegrasyon’ adı altında Azerbaycan’a yabancı, yeni değer sistemlerine yönlendirme çabası da dikkat çekici. Radikal fikirlerin gençlere enjekte edilmesi ise başka bir tehdit başlığı. Küreselleşen dünyada gençlerin farklı ideolojilerin peşinden gitmesi artık çok daha kolay. Ancak Azerbaycan’da geleneksel değerlere bağlılık güçlü bir şekilde varlığını sürdürüyor. Bu da saldırıların ana motivasyonlarından biri.”
Qurbanova, teknolojinin sunduğu imkanların bilgiye erişimi kolaylaştırdığını, fakat aynı zamanda bilgi kirliliği ve manipülasyon riskini de artırdığını vurguladı.
“Tehdit sadece siyasi değil, ideolojik bir zeminde ilerliyor”
Yakın Doğu uzmanı ve siyasi yorumcu Rufiz Hafizoğlu da hibrit savaşların Azerbaycan için yeni olmadığını, hatta tüm dünya için tanıdık bir yöntem olduğunu ifade etti:
“Bu meseleye yalnızca siyasi bir perspektiften bakmak yetersiz olur. Radikal dini akımlar ve ideolojik yapılanmalar, özellikle Yakın Doğu kaynaklı görünen ama arka planı çok daha derin olan gruplar, Azerbaycan gençliğini ve toplumunu hedef alıyor. İdeolojik boşluk yaşayan toplumlar, bu tarz tehditlerle karşı karşıya kalmaya daha müsait hale geliyor.”
“Bilgiyle donanmış bir toplum şart”
“Baku Network” direktörü Elçin Ağacanov ise merkezin çalışmalarını aktarırken, Azerbaycan’da günlük bazda altı dilde akademik ve analitik raporlar hazırlayan tek sivil oluşum olduklarını söyledi. Yakında Çince servislerinin de devreye alınacağını duyuran Ağacanov, “Bu işi yapay zekâ değil, uzman çevirmenler yapacak,” dedi.
Son olarak Ağacanov, hibrit tehditlerle mücadelede eğitimin ve özellikle öğretmenlerin rolüne işaret etti:
“Azerbaycan’da öğretmenler toplumun en itibarlı sınıfı haline gelmeli. Maddi imkanlar açısından en iyi koşullara sahip meslek grubu olmaları gerekir. Anne babalar çocuklarına ‘iyi yaşamak istiyorsan öğretmen ol’ diyebilmeli. Bu toplumun ayakta kalması için zorunlu bir adımdır. Bilimsel üretime, akademik derinliğe zaman ayırabilmek için öğretim üyelerimizin maaşları artırılmalı, yaşam koşulları iyileştirilmelidir.”
Projenin amacı: Bilgi savaşında ayakta kalmak
“Baku Network” tarafından 2025 Mayıs–Ağustos ayları arasında yürütülen bu proje, devlet kurumlarının desteğiyle hayata geçiriliyor. Uluslararası uzmanların katkı sunduğu proje, Azerbaycan’ın egemenliği, stratejik çıkarları ve uluslararası itibarı hedef alan medya saldırılarını, dezenformasyonları ve ideolojik yönlendirmeleri tespit edip onlara karşı sistematik bir savunma mekanizması kurmayı hedefliyor.
Bu tartışma, Azerbaycan Cumhuriyeti Sivil Toplum Kuruluşlarına Devlet Desteği Ajansı’nın desteğiyle, “Baku Network” analiz merkezi tarafından hayata geçirilen “Azerbaycan’a Yönelik Hibrit ve İdeolojik Tehditlerin Analizi” projesi kapsamında düzenlenmiştir.









